İtalya'nın Urbino kentinde 6 Nisan 1483'te doğdu. Raffaello, Rönesans hareketlerini, erken gelişmiş becerikli bir genç olarak görmüş, işe on altı yaşında yaptığı “Havva’nın yaratılışı” ve “Trinite” tabloları ile başlamıştır. Raffaello’in babası olan Giovanni Santi de Urbino da ressamlık yapıyordu. Babası 1494 senesinde ölünce Raffaello, kendi evinde dış etkilerden uzak bir şekilde çalışmalarını sürdürdü. Raffaello’in Urbino’daki çalışmalarında Melozzo de Forli, Piero della Francesca ve en çok Pietro Perugino’nun üslûbu görülür. Özellikle, 1503 senesinde tamamladığı “Coronation of Virgin - Taç giyme” tablosunda Perugino’nun etkisi görülür. Bunun en büyük nedeni Floransa'ya gitmeden önce, Perugia'da Pietro Perugino'dan öğrenim görmüş olmasıdır.Perugino'nun bu etkisi altında, 1504 senesinde, çizdiği en son tablo "Kutsal bâkirenin evlenmesi - Marriage of the virgin"dir. Bu resmi ile Perugino’dan üslûp olarak ayrılmaya başlamıştır. Raffaello, Floransa’ya gidince kendisini Rönesans’ın içinde buldu. Leonardo da Vinci ve Michelangelo etkisinde kalarak sanatına yenilikler kattı.
Floransa’da 1508 senesine kadar yaptığı tabloları “Sistine Madonne” “La Belle Jandinière”, “Madonna of the Chair” ve “Entombmeut”tur. Raffaello, Roma’da Papa II. Julius için çalıştı. Roma’ya geldiği zaman, Michelangelo, Julius’un yaptırdığı Sistine kilisesinin süslemesini çiziyordu. Raffaello, burada ilk olarak Papanın kütüphanesini dekore etti. Çizdiği teolojik, felsefi, lirik tablolarında sükunet; renklerde âhenk; konularda berraklık ve bir bütün ifâde hâkimdir. Raffaello’in yaptığı işlerden biri de kumaş üzerine koyduğu süslemelerle, duvar örtüleri hazırlamasıdır. 1513-1521 seneleri arasında hazırladığı on adet büyük duvar süsleme örtüleri, Sistine kilisesinde kullanılmıştır. 1514 yılında, Papa Leo X'in emri altında da Saint Peter Bazilikasının baş mimarı olarak görev yaptı.37. doğum gününde, 6 Nisan 1520'de, Roma 'da öldü. Raffaello, Avrupa’da klasik ressamlığın temelini atmıştır. Michelangelo’dan farklı olarak görünen her şeyi bütün zenginliğiyle tabloya aktarmış, tarihi ve Hristiyanlığa ait dini konulara sadık kalmış, pozlara konuşuyormuşcasına ifade niteliği kazandırmıştır.
Tabiatla yarışan sanatçının mezar taşında: “Hayatta iken, tabiat, o beni geride bırakacak diye korkardı, öldükten sonra da ben onunla öleceğim diye korktu” yazmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder